16 Temmuz 2010 Cuma



Ben doğma büyüme Kadıköy'lüyüm. Hayal ve müebbet yalnızlık üzerine uzun uzun konuşursak bir gün, Kadıköy'den başlarım anlatmaya. Yaşanan herşey, bütün anılar, kaybettikleriniz, hep sessizlik üzerine kuruludur çünkü burda.  Kadıköy ve Beyoğlu bir evin iki oğlu olsa,  ben eminim Kadıköy Beyoğlu'nun bütün sırlarını ömrü boyunca gizlerdi.

Seneler önce birgün Bahariye'de yürürken, karşıdan Cenk Taner'in geldiğini gördüm. Tek başına yürüyordu. Tereddüt ritüeli kaçınılmazdı. Önce yanından geçip gittim. Sonra dönüp yanına gittim:

"Cenk abi sen çok iyi adamsın be"
"Eyvallah.."

Sonra ben de yaşlandım, o da yaşlandı, saçları döküldü. Daha organize durumlarda sosyalleştik, başka insan topluluklarının arasında, aynı ortamda bulunduk. Ama bir kere bile konuşmadık.



"..Herkesin gol atmak istediği mahalle takımında anlatamamıştım çocuklara ''bek'' oynamanın önemini. Bu beş gol yerken de böyleydi, yenilirken de. Yıllar sonra da bir şey değişmemişti, herkes gol atmak istiyordu. Gol: iki taşın arasından geçen top. Kimse kaleci olmak istemiyordu ki bana sorarsan sahadaki en romantik adamdır. Forması bile değişik, bir yalnız. Ama bir numaradır. Çocukken bunu anlamayanlar ileride hiç anlamadılar. Yalnızlık duygusu kedilere ve kalecilere mahsustur..."
                                                                                  Cenk Taner
www.tips-fb.com

1 izleyici sahaya girdi:

sallanyuvarlan.blogspot.com dedi ki...

Yazıyı Andıran Otu'ndan alıntıyla bitirmen daha da güzel olmuş.

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin.

 

Copyright 2010 Kalender Libero.

Theme by WordpressCenter.com.
Blogger Template by Beta Templates.