20 Ekim 2010 Çarşamba


Feldkamp, Cevat Güler, Skibbe, Bülent, Rijkaard. 2008 yılı Mart ayında Başkanlık koltuğuna oturan Adnan Polat'ın teknik direktör karnesi. Birini yollarken bile düşündü mü "acaba sorun bende mi" diye?

Basit ama ortalama bir taraftarın atladığı nokta şu: Kulüplerde yönetici olmanın bir getirisi var, aslan payı da muhtemelen başkanların. Yoksa hiçbir normal insan evini, karısını, çocuğunu bırakıp da gecesini gündüzünü ayırmaz bu işlere. Onların sevdası, bizimkinden çok başka..

İnsan bir nebze utanır beşinci kez teknik direktör değiştirirken. Merak ediyorum kamera önüne ilk çıktığında ne diyeceğini. Benim yüzüm kızarır çıkamazdım insan içine. Ama o muhtemelen Galatasaray'ın menfaatleri herşeyin önünde gelir gibisinden klasikleşmiş popülist bıdı bıdılara bir yenisini ekleyecek. Millet de padişahım çok yaşa diye alkışlayacak.

Haydi CM'ciler, haydi halı saha canavarları, haydi taktik diziliş uzmanları, 4-3-3'ün babaları gitti meydan sizin. Bir sonraki teknik direktör kıyımına kadar Adnan amcanızla paslaşın, röveşatalara kalkın, tam kafasına ortalar kesin!

Yazıklar olsun koskoca Galatasaray taraftarına! Daha kimi alkışlayıp, kime söveceğini ölçemeyen kültür yoksunları! Hani her seçim döneminde hortlayan liseli/alaylı tartışmaları var ya, hani "Galatasaray artık lise sınırlarını aşmış büyük kitlelerin takımıdır" derler ya.. Ulan bu taraftarla dışarıya açsan ne olur bu kulübü, içerdekilerden farklı bir ürün çıkarabilir mi bu tribünler! O yüzden "yazıklar olsun bu sözde vizyon sahibi dengesizleri başımıza bela eden kongre üyelerine" bile demiyorum. Bugün organize bir taraftar topluluğunun bir kulüp için üyelerinden daha büyük bir güç olduğunu savunurum hep. Hiçbir camia boş tribünle, alınmayan kombineyle, lisanslı ürünle, hatla, kartla büyük olamaz. Tribün dediğin iktidarı diken üstünde oturtan muhalefet partisi gibi çalışmalıdır aslında. Ama bizim nice kupalar görmüş geçirmiş (!) yeni yetmelerimiz yine teknik direktörü asmayı tercih etti, yönetimin işbirlikçisi gibi. Hani geçen yıl Frank Reeeykart, Frank Reeeykart, ooley ooley oooleeey diye bağırıyordunuz ya.. Hah, işte onu Ankaragücü maçından sonra yapcaktınız, sonra da Rijkaard dursun, Adnan gitsin dicektiniz, Ahmet-Seba hesabı..

Benim aşığı olduğum, yıllarca biz farklıyız dedirten Galatasaray bu değil. Eğer olsaydı en basitinden Servet'i maç sonu açıklamasının hemen ardından kulağından tuttuğu gibi kapının önüne koyardı. Eğer olsaydı yıllardır kanını emen illetlerinden tek celsede kurtulmayı bilirdi. Eloğlu Ronaldo'sunun Rooney'inin gözünün yaşına bakmazken bizim düştüğümüz duruma bakın! Ne bitmez çileymiş bu Hakan Şükür, içerde dışarda dert! Yahu kardeşim Hakan Şükür evine gelen temizlikçidir, tesisatçıdır, hizmet sunar parasını alır ve gider. Normal şartlarda kulüple arasındaki bağ tamamen bir iş ilişkisidir, fazlası değil. Yoksa öyle mi?

Gelenek, değer, etik, vizyon, devrim, öncü, vefa, gurur... Galatasaray ile andığım, bildiğim güzele dair ne kadar kavram varsa içini boşalttınız. Sarıyla kırmızı birlikte büyüyüp yanımdan ayırmadığım çocukluk aşkım benim ama artık neyi ne için severim bilmiyorum.. Sağolun.
www.tips-fb.com

2 izleyici sahaya girdi:

Can dedi ki...

O kadar rezalet bir gün yaşıyoruz ki... Sanırım çok okuyacağız böyle yazılar daha.. Yazık oldu.

An itibari ile Frank Rijkaard Liverpool ile görüşüyor. Oraya gitmesini, çok başarılı olmasını istiyorum. Başka bir dileğim yok şu an; zira Terim giderken Galatasaray teknik direktörlüğü ceketini asmıştı, gelirse ben de formamı asarım o gidene kadar...

AslanlıYol dedi ki...

Umarım orada çok başarılı olur, yolu açık olsun. Burada başarılı olmasını sadece GS nedeniyle değil, spor camiasında bir vizyon değişikliği getireceği için çok isterdim. Geldiğinde şampiyonluk beklentim yoktu, ama hayalim büyüktü. Başarısızlık uzun sürebilirdi, bizim de bir Ferguson hikayemiz olmasını çok istemiştim. Kalıcı güzelliklern özlemini daha çok çekeriz. Nasıl bir girdaptır bu ülkenin spor dünyası anlamıyorum, bir alay çapsız yönetici, yazar pırlanta gibi spor "adam"larını yutup bir güzel sindirebiliyor.

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin.

 

Copyright 2010 Kalender Libero.

Theme by WordpressCenter.com.
Blogger Template by Beta Templates.