1 Aralık 2010 Çarşamba

Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı

Resmi site Elano'nun gidişini daha önce görülmemiş derecede profesyonel bir açıklamayla duyurdu. "Herkes sportif başarıdan şikayetçi, kurumsallaşma adına hayata geçirdiğimiz tonla icraat takdir görmüyor" şeklinde serzenişte bulunan Adnan Polat'ı tebrik ediyorum. Şirket birleşmesi meyvelerini vermeye başladı. Galatasarayımızın artık şeffaf bir anlayışla yönetildiğini bilmek nasıl bir huzur veriyor anlatamam. Tahakkuk ve taahhüt kelimelerini metinde okuyunca tamam dedim, artık iş bilmezlere değil, konunun uzmanı ehil kişilere teslim edilmiş herşey. Bu anlayışla önümüzdeki yirmi yıl sırtımız yere gelmez. Hoşçakal son on yılın kahır dolu bilançoları, yaşasın modern yönetişim, yaşasın kurumsal Galatasaray!

Madem seviyoruz bu kulübü, bizim de tuzumuz olsun çorbada di mi? Cebimizde bonus kartımız, digitürkümüzde GS TV yetmez, şeffaf iletişim politikamıza bir tuğla da biz koyalım. Az evvel GS'li arkadaşlarla sohbet ediyorduk, bir tanesi "ya bu Elano çok et yiyormuş, et fiyatları da malum, kâr hesabında bu kalemi atlamışlar" dedi. Güler misin ağlar mısın. Sen misin 12bincik doları açıklamaya konu eden, ben de merak ettim acaba bu adamın tesislerdeki elektrik, su, doğalgaz kullanımı nedir, ne yer ne içer? Yerine alınacak oyuncu en azından beyaz et tercih etsin, domates yemesin, aman ha!

GS taraftarlarını, spor kamuoyunu filan geçtim, resmi siteden yapılan bir bilgilendirme duyurusunun öncelikli muhatabı kulüp üyeleri ve şirket hissedarlarıdır değil mi? Taraftara aptal muamelesi yapmalarını anlarım, ne de olsa istedikleri kadar, istedikleri yönde, istedikleri zaman bağıran bir güruh. Peki şu rezil açıklamaya tepkisiz kalan/kalacak olan üyeler? Böyle bir şark kurnazlığına sessiz kalacak herkesin haysiyetini sorgularım! Çabaya bakar mısınız, akıllarınca "biz Galatasaray'ın menfaatlerini koruyoruz" mesajı verecekler! Pes be arkadaş, kimse kusura bakmasın ama bu duyuru "siz aptalsınız" demekle eşdeğerdir benim nazarımda. Dolayısıyla bu hakareti galiz ifadelerle iade ediyorum!

Ulan ister tek çekim, ister dört taksit, bu adamı yedi milyon euro'ya aldınız mı, aldınız. İlk sene aşağı yukarı 3 milyon euro ücret ödediniz mi, ödediniz. Şu ana kadar cepten çıkan+taksitlerle birlikte çıkacak para 10 milyon. Daha ne lan, yok efendim şirketimizin taahhüdü azalmışmış! Ulan o taahhüdü vermek başlı başına maliyet değil mi? Bunun Türkçesi şudur: Biz geçen sene sıçtık, şimdi o bokun bi kısmını (tamamını değil) temizliyoruz. Bravo, böyle rasyonel yönetim görmedim!

Elano'nun maliyetini hesaplamaya kalksak Lincoln'den başlamamız gerekir. Her oyuncu birinin yerine alınmıyor mu? Bir kereye mahsus değil, birikimli bir sıçış var burda. Son iki yılda bir lig beşinciliği, bir lig üçüncülüğü, UEFA kupasında gruptan çıktın diye iki kuruş sadaka. Bu yılı saymıyorum bile. Şu maddi kayba bakar mısınız? Bu hesaptan kâr yazana çüş derler anca! Ben de diyorum.

Edilgenlik, pasiflik, tepkisizlik, umarsızlık ne derseniz deyin, içinde bulunduğumuz durum beni çok rahatsız ediyor. Üyeler neyin hesabını yapıyor, taraftar neyi bekliyor? Az zamanı kaldı, stada hürmetten mi? 2007'de olduğu gibi FB maçını mı bekliyorsunuz? Aslantepeyi mi yakacaksanız? Son iki maç gitmeyin Sami Yen'e çok mu zor? Bırakın şu "armanın peşindeyiz" işini, iki maç gitmeseniz o arma küçülmez. Böyle devam etmek, yönetime "bu enayiler yeni stadı da doldurur" dedirtir, nolur bir tepki koyun. Zaten iki maçlık ömrü kaldı ihtiyarın, öyle değil böyle yıkılır diyip taş üstünde taş bırakmayın da bakın ne oluyor o zaman.
www.tips-fb.com

0 izleyici sahaya girdi:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin.

 

Copyright 2010 Kalender Libero.

Theme by WordpressCenter.com.
Blogger Template by Beta Templates.