Barcelona ve 20 yıl

Şöyle bir kronoloji çıkartalım;




Koemann-Popescu-F.De Boer-Marquez-Pique



Şimdi bu adamların hiçbirisi tesadüf değil. 20 senedir savunmanın beynini oluşturup oyunu geriden forse etmeleri için özenle seçilmiş adamlar. Öyle ki, Marquez ağır kalınca Milito gibi canavar bir kesici geliyor ama olmuyor o şablonda, genç Pique'yi yaratıyorlar.20 senedir bu göbek mutlaka bir akıl bir de yürekten oluşur. Blanc, Nadal vs, şimdi de Puyol bu bölgenin yürek kanadını temsil ediyorlar.

Geçelim ikinci bölgeye;

Guardiola uzunca seneler ayakta tuttu burdaki kilit yeri, sonra  da yavaş yavaş Xavi'yi hazırladılar. O aradaki geçiş döneminde Cocu oynatıldı, ki o da tesadüf değil.  Xavi sonradan bu bölgedeki yerinden de sıyrıldı, pek de güzel yaptı.  Orta sahadaki diğer adamlara bakarsak ve bunların şablondaki yerlerini incelersek yine şaşırmayız. Sadece  Amor-Mendieta ve Iniesta diyorum size, üç tane kuşak vereyim böyle. Arada da Amunikeler,  Litmanenler, Ronald De Boer'ler geldi geçti. Ama hiçbiri oturmadı bu şablona. Luis Enrique ise pek tabi ki en unutulmaz adamlardan biridir Barcelona futbolu dediğimizde.

Forvet bölgesinde de durum aynı;

Merkezde mutlaka dönemin en iyi değil, en özel golcüsü oynar Barcelona'da. Kilittir burası. Romario-Ronaldo-Kluivert-Larson-Eto ve şimdi de Ibrahimovic. Bu adamların hepsinin ortak özelliği; gerisinde, sağında ve solunda oynayan adamların tamamlayıcısı olacak  kadar orta saha meziyetlerine sahip olmaları . Yani daha da açalım, Morientes, Bierhoff, Trezeguet gibi bir adamı oynatmaz mesela Barca. Mutlaka kısa mesafede ortalamanın üstünde bir pasör olması gerekir bu merkezdeki adamın. Bu da asla bir tesadüf değil.

Bu merkezdeki adamın yanına da yaratıcı oyuncular gelir gider. Rivaldo gelir, Stoichkov gelir, Saviola gelir, Ronaldinho gelir,Overmars gelir. Bunları çeşitlendirip bir kategoriye koymaya gerek yok, çünkü burdaki adamlar zaten "farkı" yaratan adamlardır, detaydır. Barcelona'nın esas oyunu baştan beri saydığım defans-orta saha-merkez forvet hattındaki omurga.

İşte tam bu noktada hiçbirzaman 10 numara tercihi yapmadı Barcelona, futbolunda böyle bir mevkiye asla yer vermedi. Ronaldinho Rivaldo bunlar hep forvet oyuncularıdır. 10 numaradan ne farkları olduğunu Hagi ile ilgili yazımda yazdım ordan okuyabilirsiniz. Uzun uzun o konuya girmeyelim şimdi.

Özetle bu takımı senelerdir Cruyff yönlendiriyor, bu bir gerçek. Hocasını da o seçiyor, oyuncusunu da o seçiyor. Hatta Ajax'ın transferine bile karışıyor kart pezemenk. E kimse de ona "bi sus be dayı sen de çın çın al lokum ye" demediğine göre, bi bildiği var bu sarı farenin. 10 yaşındaki çocuklara 5 dakikalık pas çalıştırması yaptırıp geleceklerini tahmin eden, Xavi'leri Guardio'laları çıkartan bir adamı da dinlerler arkadaş.

Lakin Barcelona günümüzde bu kadar popüler ve "uzay takımı" olarak kabul görüyorsa, bunun sebebi sadece Barcelona'nın çok iyi olması ya da süper bir nesil yakalaması değil, rakiplerinin de bir o kadar kötü olmasıdır.
Milan sürünüyor, Real Madrid içi boş bir altın kutu gibi, Liverpool piyasada yok, Bayern bu sene toparladı (ki umarım kupayı alır) bakıp da en istikrarlı diyeceğimiz United bile eskisi gibi değil aslında. Sadece çok iyi bir takım, ama birşeyler eksik. Bu takımlar şahlanırsa, Barcelona yeniden o güzel oyunla kupalara erken veda ettiği yıllara dönecektir.

Velhasıl, burda ciddi bir kültürden bahsediyoruz. Başka bir örneği olmayan bir kültürden. Hepimizin futbola dair kişisel zevkleri tabi ki ayrılır, ki ben ister çağ dışı olsun, ister ideal oyunu bozsun, severim 10 numara kavramını. Futbola inanılmaz bir renk verir. Zidane'ın  Brezilya maçında yaptıklarının tadını da bana hiçbi maç vermemiştir 10 senedir. Futbol coşkudur çünkü, mutlaka doğru olanı yapmak ya da müthiş bir akademik temele dayanmak değildir.

Ama ortada bu kadar planlı programlı bir oluşum varken es geçmek de en son yapılacak şey, demek istediğim tamamen bundan ibaret.