Chris Waddle "the Magic"

Bana öyle bir oyuncu söyleyin ki, has İngiliz olsun, saçları Mel Gibson, Ergün Penbe ve Bud Bundy tadı arası gidip gelsin, bilekleri de Brezilyalı olsun bu adamın. İlk ikisini birleştirmek seksenli yıllarda sürpriz değildi, ama üçüncüsüyle birleştirmek başka bir öykünün konusu. O öykünün kahramanı da: Chris Waddle.

Tam bir Alanya turisti Waddle. Futbolu keyif için oynayan oyunculardan. Bunu belli etmek de en büyük zevki. Üst düzey olarak kabul edeceğimiz kariyeri Newcastle'la başlıyor, Tottenham'da iyice parlıyor, Marsilya'da ise zirveye ulaşıyor. 1980-1992 arası süren bu macerada Marsilya taraftarının gözünde büyük golcü Jean-Pierre Papin'le eşdeğer olacak kadar.  Bu süre zarfında Milli kariyerine 62 maç ve 6 golü de ekleyiveriyor.


Sonra Sheffield Wednesday ile olgunluk dönemlerini geçirip "üst düzey" olarak kabul edeceğimiz dönemi 36 yaşında sonlandırıyor 1960 doğumlu Waddle.Ama hikaye bitmiyor. Waddle futbolu o kadar seviyor ki 42 yaşına kadar devam ediyor oynamaya alt ve amatör liglerde. Workshop Town isimli 100 yıllık efsane amatör kulüple de bırakıyor oyunu 2002 senesinde.Artık yeter tamam, sıkılıyor.

Kimin  ne kadar iyi olduğu kişiye göre değişir, ama gerçek olan şu ki; İngiliz futboluna çok uzak bir oyuncudur Chris Waddle. Bu stilindeki özgünlük de onu efsane yapıyor zaten. Taraftarların "Magic" lakabını taktığı bu sempatik İngiliz, sol ayaklı bir açık oyuncusu olarak sağ kanatta harikalar yaratmasıyla bu stilde en ünlü ilklerdendir aynı zamanda. Herşeyi bırak, adı yeter yahu: Chris Waddle. Willy Wonka gibi.