sessiz sedasız bir mücevher: Şenol Güneş

 Şenol Güneş bu ülkenin önemli bir değeri; otoritelere kendini güç bela kabul de ettirmiş seneler içinde ve bu da onu tescilliyor. Fakat benim için bu değeri esas parlatan şey, Şenol Güneş'teki bitmek tükenmek bilmeyen "gelişim" azmidir. Trabzon'un tam da kalbinden çıkmış bu bayrak adam, son 10 senede kendisine o kadar çok şey kattı ki, verdiği demeçlerden, saha içi ve dışındaki haline tavrına kadar herşeyiyle ilham veriyor koca bir kente. 2002'de, o apoleti takmasına rağmen burun kıvrılan bu adam, çözümü "kibiriyle baş etme" belasında aramaktan çok gelişmekte ve öğrenmekte aradı çünkü.

Bugün Şenol Güneş'in Trabzonspor üzerindeki etkisi ne sadece futbolla, ne de Trabzonspor'un içinden çıkmış bir adam olmasıyla açıklanabilir.  Hem bunun her ikisi, hem de kendine kattığı yönetme metodlarını incelememiz gerekir. Çünkü diğer yol tehlikeli bir çıkmaza sürüklüyor bizi. O çıkmaz da bitmek tükenmek bilmeyen "yabancı-yerli" meselesidir ve bizi "Türk takımlarını sadece Türkler çalıştırsın" zihniyetinden bir adım bile öteye taşıyamaz.Görünen o ki, Şenol Güneş'in bu takıma verdiği şey "arma sevgisi" konusunun da ötesinde bir futbol oynama arzusu.

Liverpool ile bir maç yapılacak , kent için çok önemli bir durum ve Şenol Güneş tam da bunun bilincinde, takımına keyif alarak mücadele etme gücünü aşılıyor. Biraz şansı yanında olsa Trabzon'un dün geceye damga vurması içten bile değildi, ve bunun böyle olacağını hepimiz biliyorduk..  Çünkü yıllardır unutulan bir rahatlık var Trabzonspor futbolcusunda, kendine güven var. Şenol Güneş'in nasıl bir taktik dehası olduğu tartışılır, fakat insan yönetme ve bire bir bağ kurma konusunda son derece net ve asla vermekten imtina etmeyen yapısı, onu git gide daha değerli kılıyor. Varlığın mutluluk veriyor hocam.!