İçimden on yiyelim diyorum bazen kızgınlıkla ama işte kazın ayağı öyle değil, nihayetinde bu bir metanet ve kudret sınavı.
Ben diyorum ki bir 11 belirlensin ve her oyuncu 90 dakika sahada kalacağını bilsin, üstüne özel odalarda tek tek gaz verilsin. Birine söylenen yalandan diğerinin haberi olmasın, zira bu adamların artık birbirleri için oynayacakları falan yok bari kendileri için oynasınlar. Benim yalnızca "bir maçlık" kapalı oda stratejim şudur:
1. Aykut (bugüne kadar sana hep şüpheyle bakıp hem senin hem GS'nin yıllarını yedik, oysa ki 2008deki şampiyonluğun baş aktörü sendin, bundan böyle de bu takımın daimi kalecisi sen olacaksın)
2. Sabri (bandın Arda'da olduğuna bakma, sen bu takımın gerçek kaptanı ve abisisin. önümüzdeki yıllarda takımı senin etrafında kuracağız ve altyapıdan gelecek oyunculara örnek göstereceğiz. ha unutmadan önümüzdeki on yıl boyunca tüm frikik, korner ve penaltılar da senin.)
3. Servet (sana güvenmeyenlere biz hiç güvenemezdik, bu takımda bir istikrar, azim ve hırs abidesi varsa o sensin. Çalışkanlık ve özveriyle hergün üstüne koyarak ilerlettiğin futbolunla avrupanın önde gelen takımlarının listesine yeniden girdiğinde istediğin takıma bonservissiz vereceğiz seni koçum. Niang'a göster ayıboğanın kim olduğunu!)
4. Lucas (işini bilir)
5. Hakan Balta (bu ülkede senden başka sol bek olmadığı için değil mevkinin en iyisi olduğun için bu formayı giyiyorsun, çık ve oyna bi kamyon karton sigara senin.)
6. Barış (tekmeye kafa sokacağın arkadaşlarının açıklarını ölümüne kapatacağın maç bu maç. Hiddink'le de görüştük bu maç senin için milli formanın anahtarı, haydi oğlum!)
7. Mustafa Sarp (o gitti bursa şampiyon, GS beşinci oldu diyenlere cevap vermenin zamanı geldi. bu maç senin için her zamanki gibi topsuz oynanacak, meşin yuvarlağı unut, Alex nerde sen orda.)
8. Ayhan (bu takımın gizli kaptanı olduğunu sakın unutma. bu maçta yanında bir görünmez kahraman bir de başı kesilmiş tavuk olacak sahada, ama bil ki o kazmalar senin oynaman için kendilerini paralayacak, sahada özgürsün şut, pas, her tür yaratıcılık bu maç senin işin.)
9. Pino (ribery'nin önce marsilyaya oradan da bayern'e gitmeden önceki imza maçı fenere karşıydı, dünya gördü onun rakibi nasıl darmaduman ettiğini. şimdi sıra sende, sağ kanatta tozu dumana katacağın maç işte bu maç.)
10. Aydın (biz yıllardır senin patlamanı bekliyoruz aslanım, uğurdan ferhattan hatta ardadan fazlası var sende bunu bildiğimiz için hep burdasın. sağda pino solda sen tren olup dumanınızla boğacaksınız iki kanadı, sonrasında ilk 11 de senin, miktarı senin belirleyeceğin on yıllık mukavele de!)
11. Baros (işini bilir)
Bu maç 2008'de nondayla şampiyonluğu aldığımız psikolojide oynanmazsa gelecek hezimet, bırakın t-şörtü, kupayı, anahtarlığı özel koleksiyon araba ürettirir ona göre!
6 izleyici sahaya girdi:
Gökhan Zan ve Ali Turan'ı unuttun abi. Kulübede oturan en büyük kozlar bunlar.
Bu maçta (eğer oynarsa) Baros büyük ihtimalle kırmızı kart görür. Ya hakeme saldırır, ya Lugano'yla kapışır, o da olmazsa gidip Sabri'yi döver. Hayatımda ilk defa bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının benim için hiç bir anlamı yok.
valla budur bundan başka da çözüm yoktur bu maç için...saha içi budur saha dışı da nacizane formülüm şudur...A2 den bir oyuncu yedek olsun gitsin emreye çatsın maç öncesi,bir diğeri tribünlere hareket çeksin ortamı alabildiğine gersin,maç başlasın bir oyuncu durduk yere tribünden gelmiş bir şey numarası ile yere atsın kendini,yönetim maç öncesi hakemi karalasın yani bu maçın öncesinde ve içinde saha dışı faktörleri biz devreye sokmayı bir kez olsun başarabilelim(ahlak sınırları bu sefer de biz zorlayalım be ne olur)..belki o zaman bu on senelik saçmalık sona erer...
@Pan
Doğru bak, o ikisine de oyuna her an girecekmişöesine hazır olun gibisinden bir gaz verilebilir.
Baros konusuna katılıyorum, bu kadar kansızın arasında psikolojisinin normal kalması mümkün diil.
Ne yalan söyliyim maçı izlemeyi düşünmüyorum. Yensek nolur sorusu var hep kafamda ama işte salt bu maç için fazla orta/uzun vadeci bir yaklaşım olur bu. Nihayetinde giderek zorlaşan ancak kırılması gereken bir seri var. Bu maçtaki avantajımız rakip taraftarın öncelikli beklentisinin "fark" olması, maçı kazanmak değil. Benzer bir maçı biz ASY'de Johnson'un golüyle kaybetmiştik. Bu elbette günlük bir keyiften öteye gitmez, ama olsa da fena olmaz hani :)
@Erdem Çetin
işte bir onu beceremiyoruz biz, ortam gerildi mi GS o maçı kazanamaz. biz öyle birde bir isabetle yumurtayı fenerlinin kafasına oturtamıyoruz, vur kaçta başarılı değiliz, attık mı herkesin gözüne sokarcasına beş bin tane su atıyoruz sahaya :)
durgun sularda GS kazanır genellikle, o yüzden boşver hiç girmeyelim o saha dışı işlerine, bana kalırsa bu maçı kazandıracak tek şey her oyuncunun kendi içinde yapacağı muhasebedir, takım olarak bir bütünleşme çabasının bir işe yarayacağını düşünmüyorum. sahaya ayak bastıklarında collesium'a ilk kez çıkan gladyatörler gibi tribünlere şöyle bir bakıp kendi paylarına düşeni hissetmeleri ve bir reaksiyon göstermeleri gerek.
Ayhan'a niye kimse ayrı bir paragraf açmıyor ?
Ank. maçının sonlarında yaptığı nedir ? Topsuz alanda... Kaptansın,sarı kartın var ve ikinci sarıyı hakemden "rica" ediyorsun ! Bunun tercümesi nedir ? Hani biz A.Keita'yı "centilmen" değil diye yollamıştık ?
FB'den mi korktu ? Orada sahada olmasam iyi olur mu diye düşündü ?
Kaptan örnek olmayacak mı ? Parçalı giymiş ...
Niye ceza yok ?
Havaalanı çıkışı dışarda seyirci var mı diye soran zihniyet bu işte. Sahada yumruk şova koşa koşa gelip de dışarda bir selamı çok gören, taraftara mikropmuş gibi bakan adamlar bunlar..
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin.