29 Kasım 2010 Pazartesi

Şu an herkes memnun bakın Arda sakat, takım onuncu. Üşenmeyen ay ay çıkarsın Arda haberlerinin sayısını. Haber çoksa birileri yusuf yusuf demektir Galatasaray'ın ayağa kalkmasından, ödü kopuyordur ayağa kaldıracaklardan. Galatasaray'ın yıllardır sayıklanan ve aslında hiç de olmayan "on numara problemi" de zaten budur. Zidane gelse, kafa atmıştı ahlaksız derler, tek başına Türk oyuncuların aldığı parayı alıyor derler, bir şekilde başını yerler. Beni kimse inandıramaz Türk spor medyasının derdinin ülke futbolunun gelişmesi olduğuna. Eleştiri daha iyinin peşinde olanların yapacağı ve kaldırabileceği birşeydir, bağcının peşinde olanların değil. Haydi kına yakın, Küçükler, Şükürler. Bir devrin sonuna geldik, son on yılda emeği geçen tüm yöneticiler, tribün kültüründen Galatasaraylılıktan nasibini almamış yeni yetme taraftar bozuntuları, tebrikler başardınız, Galatasaray dibe vurmuştur artık. Nice transferlere, nice arabesk bestelere.

Artık uğraşmaz bizimle Uluç'un Kutsal İttifak medyası. Görev başarıyla tamamlanmış, Avrupa Şampiyonu takım osuruktan bi yerel rekabete kurban edilmiştir. Türk futbolunun alıp alabileceği yol bu kadardır. Bu sene de Trabzon şampiyon olsun bakalım. "Anadolu'dan ne kadar şampiyon çıkarsa ligin kalitesi o kadar artmış demektir" tezini savunanları ertesi yıl Şampiyonlar Ligi marşını rakıya meze ederken görürüz nasolsa. Cana "büyük camiaların büyük sorunları olur" demiş. Doğrudur, beş sene önce derdimiz parasızlıktı, şimdiyse tercihler. Varlık içinde yokluk çekiyoruz artık, ayarlarımız değişti, genetiğimizle oynadılar, gurur duyduğumuz Galatasaraylılık tanımı yerle bir edildi, kol kırılıyor acısını dünya alem duyuyor artık, köstebekler çıkıp koskoca Galatasaray'ın ipliğini pazara çıkarıyorlar. Başkan "Galatasaray Türkiye'dir" diyor, resmi taraftar grubu çıkıp bunu beste yapıyor. Kimse de demiyor ki Galatasaray'ın farkı bu ülkeye damgasını vurmuş "vasat"ın* dışında bir anlayış ve idareci profiliyle kısa vadecilikten ve fevrilikten uzak, sabırlı, planlamacı, doğru tercihlerle yönetilen bir kulüp olmasından ileri gelir diye. Adam farklıyız diyor ama farkın farkında değil. Popülizm rüzgarına kapılıp ben Türkiye'yim diye ortaya çıkıyor, ulan Türkiye olsan işin ne Edirne'nin ötesinde, bırak başkaları uğraşsın domestic kaygılarla! Başkanı bu lafı ettiğinde taraftar grubunun böyle bir tepki verdiği yerden çıkar başarı, dalkavukluğun olduğu yerden değil.

Kısacası Galatasaray'ın yeniden ayağa kalkması için uygun ortam oluşmuştur. Hazır tükürük bezleri salya üretimini durdurmuşken, aklı selim sahibi birileri çıkar da şu yönetimi oradan indirmeyi başarırsa, yolumuz açıktır. Doğrudur büyük problemlerimiz var ama aşarız. Daha önce yaptık gene yaparız. O kadar alışmıştık ki Avrupa'da önümüze geleni yenmeye, sokaklara bile çıkmaz olmuştuk, birgün yeniden başlarız belki ha, fena mı olur...[birkaç damla yaş]

 
* Tanım için bkz. Pan Monroe, bu olur, bu da olur.
www.tips-fb.com

0 izleyici sahaya girdi:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin.

 

Copyright 2010 Kalender Libero.

Theme by WordpressCenter.com.
Blogger Template by Beta Templates.