17 Haziran 2010 Perşembe


Kimse kusura bakmasın da, hikmetinden sual olunmaz. Şu futbol dünyasında hiçbir zaman mantığa çok da fazla kıymet vermedim. Yine de olabildiğince objektif olmaya çalışırım herkes hakkında (olabildiğince)


 İki isim hariç. Bunlardan biri de Maradona'dır. Ne derse desin, ne yaparsa yapsın, kimi oynatırsa oynatsın, gözüme inen perdenin arkasında o daima haklıdır benim için. Haklı olmasa da mutlaka makul sebepleri vardır!
Son demeçleriyle yine alışık olduğumuz üslubundan şaşmadı. Zira hem Pele, hem de Platini uzun zamandır birinin topu ağızlarına tıkaması için adeta yalvarıyorlardı. (2016 hadisesiyle zerre ilgisi yoktur) Bunu da yapabilecek tek kişi Armando'ydu, yaptı.

     Daha önce sevdiğim blog yazarlarından Borges'le, Mourinho'nun akılcı dmeçlerini tartışırken, aslında tam da bundan bahsetmiştim; Maradona'nın netliğinden. Çünkü bu netlik; kibirin, uyumsuzluğun çok ötesinde başka bir muhaliflik barındırıyor içinde. Maradona'nın konuşmaya ihtiyacı yok, hiçbir zaman olmadı. O sadece "Bi s.. gidin" teması taşıyor cümlelerinde. Bu naiflik de babaya çok yakışıyor, tıpkı takım elbisesi gibi.



 Dünya kupası mı? Benim için kupa her zaman gruplardan sonra başlar. 1990 da adamakıllı izlediğim ilk dünya kupasından beri bu değişmez. O yüzden maçları tek tek kaleme alma ihtiyacı hissetmedim. Tek söyleyebileceğim, ilk maçlar sonunda  keyif aldığım tek maç Şili-Honduras maçıydı. Takımlar üzerine konuşup yorum yapmak için çok erken. Çünkü bu maçlar en ufak bir sinyal bile vermez benim gözümde geleceğe dair. Bekleyip göreceğiz.
www.tips-fb.com

2 izleyici sahaya girdi:

stalker dedi ki...

maradona mevzusuna katılıyorum.

***

"vuvuzela yokken biz vardık.." ahahahah güzel olmuş tasarım.

Pan Monroe dedi ki...

@stalker

eyvallah usta :)

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi söylemekten çekinmeyin.

 

Copyright 2010 Kalender Libero.

Theme by WordpressCenter.com.
Blogger Template by Beta Templates.